Nas’ın gerçek ismi Nasir Jones. Arapça’da koruyan, yardım eden anlamına gelen Nasir’in ilk üç harfini kullanan Nas, New York’un Queensbridge bölgesinde büyüdü. Babası jazz müzisyeniydi ve bu sayede müzikten hiçbir zaman uzak kalmadı. Babasının Nas 13 yaşındayken evi terketmesinden sonra Brooklyn’den Queensbridge’e taşınan Nas, lise yıllarına geldiğinde okulu bıraktı; fakat bol bol okumaya ve kendini eğitmeye devam etti. Trompetçi babasının onun beyninde bıraktığı jazz ve trompet tınılarından uzaklaşıp hip hop’a geçiş yapmak istiyordu. Üst komşusu ve yakın arkadaşı Willy «III Will» Graham’i dj’lik koltuğuna oturtarak ilk işlerini yapmaya başladı. Önce Kid wave, sonra da Nasty Nas takma isimlerini kullandı. Elinde kayıtlarla plak şirketlerinin kapılarını çalmaya başlayan rapçi, artık camiada yeni olmamasına rağmen büyük plak şirketleri tarafından geri çevrildi. Nas ve Graham, 1992 senesinde Graham’ın Queensbridge’de silahlı bir kişi tarafından vurulup hayatını kaybettiği güne kadar birlikte çalıştılar. Kısa sürede menajeri olup Columbia ile imza atmasını sağlayacak olan MC Serch ile 1992’nin ortalarında tanışan Nas, ilk solo single’ı «Halftime»ı kaydetti. Kısa sürede bu işte ustalaşan sanatçı, 1994 yılında çıkan «Illmatic» albümü ile de müzik piyasasına hızlı bir giriş yaptı. Gelmiş geçmiş en iyi hip hop albümlerinden biri olarak kabul edilen «Illmatic», söz yazarlığındaki ustalığı ve agresif stiliyle rap piyasasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. «Halftime»dan sonra 3 single daha piyasaya süren sanatçı, bu albümle müzik dünyasındaki yerini sağlamlaştırmış olmasına rağmen, dönemin şartları ve plak şirketlerinin yasal olmayan kopyalara karşı tutumunun şimdiki kadar katı olmaması yüzünden albümün satışı beklendiği kadar yüksek olmadı.
Nas’ın plak şirketi Columbia, The Notorious B.I.G’nin yaptığı gibi daha ticari bir sound ve lirik tekniği kullanması için sanatçıya baskı yapmaya başladı. Bunun üzerinde Nas, önce menajerini değiştirdi sonra da «It was Written» isimli yeni albümünün çalışmalarını hızlandırdı. 1996’da piyasaya sürülen bu albümden Lauryn Hill-Nas ortak çalışması «If I Ruled the World (Imagine That)» ve Tupac’ın All Eyed on Me şarkısının sample’ıyla bezenmiş «Street Dreams» parçaları single olarak yayımlandı. Nas bu albümle her ne kadar beğenilse de koyu hayranları tarafından yumuşadığı gerekçesiyle tepki aldı. Bu albümün ardından üç yıl sonra double albüm çıkarmayı düşünen Nas, plak şirketinin isteğiyle 1999 yılında «I Am…The Autobiography» albümünü piyasaya sürdü. Albümden ilk single olarak Dj Premier prodüktörlüğünde kaydedilen «Nas Is Like» parçası seçildi. İkinci single ise Puff Diddy’nin konuk sanatçı olarak yer aldığı «Hate Me Now» parçasına geldi. Hz. İsa’nın çarmıha gerilme hikayesinden yola çıkarak çekilen klip ilk olarak Nisan ayında MTV’nin başarılı programı TRL’de halka sunuldu. Yayının hemen ardından Nas’ın o dönemki menajeri Steve Stoute’un ofisine bodyguardlarıyla koşan Puff Diddy öylesine öfkeliydi ki, Steve’in başına şampanya şişesiyle vurmaktan çekinmedi. Bu kavga yersiz değildi elbette. Klibin çekimlerinden sonra kendisinin çarmıha gerilmiş görüntülerinin kesilmesini talep eden Diddy, TRL programında yayımlanmak üzere gönderilen kopyanın editlenmemiş veriyon olduğunu görünce öfkeden deliye dönmüştü. Steve, aldığı darbenin sonrasında Diddy alehine dava talebinde bulundu, fakat iki bir şekilde anlaşarak konuyu mahkemenin gündeminden çektiler. Nas’ın 1999 senesinin sonlarına doğru raflarda yerini alan «Nastradamus» albümü, Timbaland prodüktörlüğünde kaydedilen single’ı «You Owe Me» dışında pek ses getirmedi.
2002 senesinde «God’s Son» albümünü hayranlarına ulaştıran Nas, bu albümle Billboard r&b/hip hop listesinde zirveye oturdu. Time dergisi tarafından yılın en iyi hip hop albümü olarak nitelenen bu albümden çıkan «Made You Look» ve «I Can» single’ları MTV ve VH1 kanallarında en fazla istek alan parçalar arasında yer aldı. Buna rağmen Nas’ın 2004’te yayımlanan “Street Disciple” albümü düşük satış rakamı elde ederken, eleştirmenler tarafından da top yağmuruna tutuldu.
2006’nın Haziran ayında Def Jam ile anlaşma imzalayan Nas’ın bir sonraki albümünün ismi “Hip Hop Is Dead” oldu. Prodüktör koltuğunda will.i.am, Kanye West, Dr. Dre, Scott Storch gibi birbirinden ünlü isimleri ağırlayan albümde Nas’ın uzun süredir birlikte çalıştığı L.E.S ve Salam Remi de bulunuyordu. O sene Salam Remi imzalı ve “Where Y’all At” ismini taşıyan bir sokak single’ı yayımlayan Nas, “Can’t Forget About You” ve “Hustlers” parçalarına da birer klip çekerek hayranlarını sevindirdi.
Nas’ın 2008’in başında piyasaya süreceği “Nigger” albümünden çıkacak olan ilk single Ocak 2008’de ekranlarda boy göstermeye başlayacak.