Vio-lence, Bay Area kökenli Thrash Metal’in her zaman için en önemli temsilcilerinden biri oldu. 1985’te kurulup 1993’te dağılmalarına rağmen grubun kayıtları halen daha dünyanın dört bir yanında ki Metal tutkunlarına ulaşıyor. Sarsıcı sahne şovu ile birlikte Metal ortamının çıkardığı en tartışmaya açık gruplardan biriydiler.
Grup hızla ismini duyurarak Testament, Death Angel, Metallica, Possessed gibi yeteneklerin arasında kendine bir yer edinmeyi başardı. Grubu diğerlerinden ayıran özelliklerinden biri de; söz yazımında kullandığı stildi. Çoğu grupta sözler grup elemanlarından çıkarken, Vio-lence bunun için arkadaşlarını kullanıyordu ve ortaya gerçekten ilginç şeyler çıkıyordu. Bir kaç değişikliğin ardından, klasik kadro yerine oturdu: Gitarlarda Phil Demmel ile Robb Flynn, bateride Perry Strickland, vokalde Sean Killian ve bassta Deen Dell.
Sahne performansları gerçekten önemli bir yer tutuyordu; genç bir grup olarak canlarını dişlerine taktıkları Bay Area «Ev partisi» günlerinden; Ruthie’s Inn, Mabuhay Gardens and the Stone gibi yerel kulüplerde çıktıkları günlere, herkesin istediği bir sahne grubuydular. Sean Killian gruba katıldığında; sözleri yazma işini üstlenmek niyetindeydi ve eskiden tam anlamıyla baştan savılıp makaraya alınmış olan sözleri artık saldırgan ve iğneleyici şekilde, tam da hızlı ve sert müziğe uygun olarak yazıyordu. Ardından, gerçekten bu işin bir şeye benzediğini hissetmeye başlamışlardı. Bunu hisseden biri daha vardı: Menajer Debbie Abono. Abono, Possessed ve Forbidded gibi Bay Area’nın saygı duyulan gruplarının da arkasında olan tanınmış bir menajer ve bir promosyon makinesiydi. Grubun gayrıresmi 6. üyesi konumunda olan Joey Hudson ile birlikte iş başı yaptılar.
O güne kadar kendi çevrelerinde takılmış olan bu patlayıcı grup, yakın zamanda sarsıcı bir kaset sayesinde tüm dünya tarafından duyulacaktı. Kerrang! ve Metal Hammer gibi dergilerde ki yazılar, basının grup tarafından gelecek bir albüm için sabırsızlanmasını sağladı. Alman bağımsız bir şirket olan Disaster Records gruba kontrat teklif eden ilk şirketti ama geri çevrildi. Grup, albümden önce şarkı yazmaya ve soundlarını geliştirmeye daha çok zaman ayırmak istiyordu.
Grup gelişme sürecinde ilerlerken; yeni bir şirket kapılarını çaldı ve Music Corporation of America’nın bir alt kuruluşu olan Mechanic ile kontrat imzaladılar. İlk iş olarak; Metal dinleyicilerine Vio-lence’ı görsel ve işitsel olarak tanıtmak istiyorlardı. Şirket, bilinen her Rock/Metal lokasyonuna renkli ilanlar astı ve şirkete bir yazı ile geri dönen herkese bedava bir demo vaad etti. Bunun sonucunda 4000’e yakın demo dinleyicilere ulaştırılmış oldu ve yerel çevrede büyük etki uyandırdı. Bu sırada grup, ilk albümleri olan «Eternal Nightmare»i kaydetmekteydi.
Korkutucu anlamda ünlüleşen sahne şovları, seyirciyi azdırmaya devam ediyordu. 1988 yılında Mechanic/MCA etiketi ile ilk albümleri olan «Eternal Nightmare» yayınlandı ve aynı yılın Temmuz ayında ilk turnelerine çıktılar. Bay Area’dan yakın arkadaşları Testament ile yola çıkarak Bileşik Devletler’i turladılar. İçlerinde Milwaukee Metalfest ve Overkill’in de katıldığı Houston Thrash Fest’in de bulunduğu bir çok konsere çıktılar. Eve, büyük bir zafer kazanmış olarak döndüler.
Bir sonra ki albümlerini yazmaya koyulduklarında, şirket değişikliği yaşayıp Anthrax, Testament, Overkill ve M.O.D. gibi grupları bünyesinde barındıran Megaforce Records ile anlaştılar. Yeni albüm «Oppressing the Masses», 1990’ın başlarında raflarda ki yerini aldı. Grubun güvenini ve devamlılığını pekiştiren albüm Alex Perialas’ın prodüktörlüğünde New York/Ithaca’da ki Pyramid Stüdyolarında kaydedildi. Alex Perialas bazı ünlü albümlerin ardında ki adamdı ve sihirli dokunuşunu Vio-lence’de de sürdürmüştü; Oppressing the Masses ortalığı ykıp geçen bir albüm oldu. Yeniden hareketli bir yıl olacağa benziyordu ve bu albümde Sean Killian’ın yazdığı sözlere Robb Flynn ile Phil Demmel’in de destek vermesi, grup için bir ilkti. I Profit, World in a World ve albüme adını veren parça klasikler arasına giren şarkılar oldular. Yeni albüm aynı zamanda beraberinde bir takım anlaşmazlıkları da getirmişti; grubun bir kaç yıl önce bestelediği «Torture Tactics» şarkısının sözleri açısından albümden çıkartılması istendi ve o şarkıyla birlikte basılmış olan 20.000 kopya imha edildi.
Grup uzun süreli menajeri Debbie Abono ile yollarını ayırmaya karar verdi, yıllar sonra bu karardan dolayı pişmanlık duyacaklardı. Abono, grubun perde önünde ki işlerinde de, perde arkasında ki iş pazarlıklarında da çok önemli bir parçasıydı; doldurulamaz boşluğu grup için telafi edemeyeceği yaralara yol açacaktı.
Konserlere başladılar ve iki kapalı gişe konser verip San Francisco’nun «The Omni and The Stone»unda iki gece arka arkaya çıktılar. Bu konser alanı, aynı zamanda 1990’ın sonlarına doğru «MTV’s Headbanger’s Ball»a da çıkacak olan ilk ve tek klipleri «World in a World» klibine de ev sahipliği yapacaktı. Çekimde grubun bir hayranı, üzerine kamera monte edilmiş bir kasket takacak ve bazı sahneleri bu şekilde çekeceklerdi. Klip olumlu eleştiriler aldı ve tekrar yola çıktılar.
Turlamaya devam ettiler ve 1988’de Testament’in turlarken kendilerini yanına alarak yaptığı iyiliği unutmadıklarından, yanlarına Bay Area’dan genç bir grubu, Defiance’ı aldılar. Defiance’da Vio-lence’a ayak uydurunca ortaya mükemmel bir turne çıktı ve Avrupa’da da isimlerini duyurdular. Alien Sex Fiend ile bir tur planlanmıştı ve bu tur pekte eşit dağılım oranlarının olduğu bir tur değildi. Ama her turda olduğu gibi, çıkıp işlerini yapmaya karar verdiler. Ama günler ilerledikçe rezervasyon ve konser tarihlerinde ki aksaklıklar grubu limitlerine dek zorladı; sonuçta eve dönüp geri kalan tüm konserleri iptal etmeye karar verdiler. Ne yazık ki, bu kötü programlanmış tur, klasik kadronun son turu olacaktı.
Eve döndüklerinde, son albümü yazmak için çalışmaya başladılar ve bu kez Fantasy Stüdyolarındaydılar. Nedeni pekte bilinmeyen bir şekilde Alex Perialas ile yollarını ayırdılar ve «Nothing to Gain» adı verilen albümde Michael Rosen ile çalıştılar. Bu sefer ki kayıt aşaması diğerlerine göre daha zordu ve stres dolu anlar yaşandı. Her şeye rağmen bitirmek zorundaydılar ve bitirdiler. Alex Olson yeni menajerleri olmuştu ve Megaforce, Atlantic Records ile olan distribütörlük anlaşmasını kaybetmişti. Bunun üzerine yeni bir distribütör arayışına başladılar ve Olson tarafından gruba yeni bir anlaşmanın çok uzakta olduğu söylendi; oysa «Nothing to Gain» yakında piyasaya çıkacaktı ve makinanın tekrar çalışması gerekiyordu. Anlaşma gerçekleşmedi, üstüne Megaforce ile de yollarını ayırdılar. Neredeyse iki yıl sonra, albüm «Bleeding Hearts» etiketi ile Avrupa’da piyasaya çıkacaktı. Bir kaç konser ile desteklediler ama hiç bir şey eskisi gibi değildi; «Nothing to Gain» albümü sessizce piyasaya çıkmış ve diğer iki albümün yarısı kadar bile etki yapamadan kalmıştı.
Grubun sessizliği 8 yıl sürdü ve 2001 Ağustos ayında San Francisco’da ki Maritime Hall’da sahneye çıktılar. Sahnelerinin nasıl olduğunu, ne kadar iyi olduğunu tekrar herkese kanıtlamışlardı ve kalabalık neredeyse dilini yutacaktı. Chuck Billy için düzenlenen konserde, Thrash of the Titans’da gösterdikleri performans sonrasında bir iki konser daha verdiler. Bu sırada Eternal Nightmare yanında bonus bir konser albümü ile tekrar yayınlandı; grup ise «Blood and Dirt» adını verdiği bir DVD seti yayınladı.